Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ana hatlarıyla | generally zf. |
Genel | ana hatlarıyla | with the main lines zf. |
Genel | ana hatlarıyla | in principle zf. |
Idioms | ||
Deyim | ana hatlarıyla | broad strokes i. |
Deyim | ana hatlarıyla | broad brush strokes i. |
Deyim | ana hatlarıyla | in broad (brush) strokes expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ana hatlarıyla belirtmek | outline f. | ||
I should like to outline a number of key areas. Bazı kilit alanları ana hatlarıyla belirtmek isterim. More Sentences |
||||
Genel | ana hatlarıyla çizmek | outline f. | ||
President Prodi outlined, of course, how it will be possible in future to deal with the issue of the annual programme. Başkan Prodi elbette yıllık program konusunun gelecekte nasıl ele alınabileceğinin ana hatlarını çizdi. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | ana hatlarıyla belirleme | outlines i. | ||
This timetable has already been outlined by Prime Minister Aznar. Bu takvim Başbakan Aznar tarafından halihazırda ana hatlarıyla belirlenmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | ana hatlarıyla anlatmak | crayon f. | ||
Genel | ana hatlarıyla özetlemek | retread f. | ||
Genel | ana hatlarıyla resmetmek | line f. | ||
Genel | ana hatlarıyla belirlemek | compose f. | ||
Genel | ana hatlarıyla belirtmek | platform [obsolete] f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | ana hatlarıyla belirtmek | chalk out f. | ||
Öbek Fiiller | (birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek | brief (one) on (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek | brief about f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | ana hatlarıyla çizmek | sketch out f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | durumu ana hatlarıyla anlatmak | give someone (the) rundown f. | ||
Deyim | konuyu ana hatlarıyla açıklamak | be in a nutshell f. | ||
Deyim | ana hatlarıyla anlatmak | paint something with a broad brush f. |